KAPASİTE PLANLAMASI

Kapasite Nedir?

Çok basit düzeyde bir tanım yapacak olsaydık eğer, bir işletmenin üretim hacmine kapasite diyebilirdik. Bugün aslında sizlerle bir işletmenin kaderini belirleyecek bir konu üzerinde duracağız. Kapasite, bir işletmenin gücünü temsil etmektedir. Girdilerinin ne ölçüde çıktıya dönüştüğü, taleplerini ne düzeyde karşılayabildiğini ve tam verimlilikle çalışıp çalışmadığını sorgular. Verimliliği doğrudan etkilediğini düşünürsek eğer, işletme açısından stratejik özellikler taşımaktadır.

İşletmenin kuruluş anından geleceğine kadar, her anında irdelenmesi gereken bir faktördür. Kapasitenin sağlanması ciddi yatırımlar gerektiren bir husustur. Bunun için işletme, kuruluşundan itibaren talep tahminini doğru bir şekilde yaparak, bunu uzun vadeli olarak karşılayabileceği ölçütte üretim yapabilme gücüne sahip olabilmelidir. Yapılacak satışa göre tesisin ölçeği belirlenir.

Tam kapasiteden ne kadar uzaklaşılırsa maliyet de bir o kadar yükselecektir. Minimum maliyet maksimum kazanç ilkesine göre bu terstir. Tam kapasitenin sağlanabilmesi için fabrika içerisindeki yük dağılımlarının dengelenmesi önemlidir.

Kapasite Türleri

  • Teorik Kapasite: Bu kapasite türünde kalifiyeli elamanlar ile hiçbir kesinti ve aksaklık olmadan, makine vb. eldeki olanakların tamamının tam verimle kullanılmasıyla yapılabilecek üretimin kapasitesidir. Gecikmelere, beklemelere ve arızalara yer yoktur. Her şeyin mükemmel ilerlediği ve sorun çıkarmadığı varsayılır. İşletmeler açısından hep arzulanan ancak her zaman gerçekleşemeyen durumdur. İşçilerin izin alması ya da kalifiyesiz olması, makinelerin arızalanması ya da bakımı, hammadde yetersizliği, malzeme kalitesizliği vb. sebeplerle aksaklıklar yaşanması olasıdır.
  • Normal (Pratik) Kapasite: Teorik kapasitede yaşanılabilecek aksaklıkları almazken, normal kapasitede teorik kapasiteye ek olarak yaşanılabilecek aksaklıkları hesaplamalara dahil ederiz. Teorik kapasiteye göre daha gerçekçidir ve olması gereken kapasite düzeyidir.

Pratik kapasitede değişikliğe gitmek, teorik kapasiteye göre daha kolaydır. Teorik kapasitede mükemmel varsayılan her etkenin gerçek hali iyileştirmeye gidebilir. Örneğin daha kalifiyeli eleman çalıştırılabilir, kullanılacak makine, malzeme ve ekipmanların daha dayanıklı seçilmesi ve bakımlarının periyodik olarak yapılması sağlanabilir, malzeme ve hammadde tedariki daha kontrollü gerçekleşebilir. Eldeki imkanların iyileştirilmesi, tesis genişletme gibi büyük yatırım gerektirecek yeniliklerden daha az maliyetlidir ve tercih önceliği bundan yana olmalıdır.

  • Gerçek (Fiili) Kapasite: Belirli bir dönem boyunca gerçekleştirilen üretim kapasitesidir. Normal kapasitenin gerçekleşmiş kısmı olarak tanımlanabilir. Çeşitli aksamalar ve taleplerdeki dalgalanmalara bağlı olarak normal kapasitenin altında seyredebileceği gibi, talepteki artış gibi etkenlerle de üstünde seyredebilir.
  • Atıl (Boş)Kapasite: Fiili kapasitenin normal kapasitenin altında kalma durumudur. Bu durumun ortaya çıkması maliyeti arttıracaktır.
  • Zorlanmış Kapasite: Çalışma süresindeki artış, makine bakımlarının ertelenmesi gibi etkenlerle kapasiteyi arttırarak normal kapasitenin üzerinde çıktı oluşturmadır.
  • Optimum Kapasite: Bu kapasite türü işletmenin minimum maliyet ile üretebileceği kapasitedir. Bakıldığı zaman işletme açısından en uygun kapasitedir. Çünkü giderler minimum tutulur.

Kapasite Kullanım Oranı (çalışma derecesi)

Pratik kapasite ile fiili kapasitenin oranlamasıdır.

Çalışma derecesi = Fiili Kapasite / Pratik Kapasite

Pratik kapasitenin ne kadarının kullanıldığı bulunmaktadır. Bu şekilde işletmenin kapasitesinin ne kadar kullanıldığı anlaşılır. Eğer ki fiili kapasite ile pratik kapasite eşitse, işletme tam verimle çalışmaktadır. Fiili kapasitenin pratik kapasiteden küçük olduğu durumlarda ise atıl kapasitenin varlığından söz edebiliriz. Tam tersi olup, fiili kapasite pratik kapasiteden büyük değerli ise, zorlanmış kapasite varlığından söz edebiliriz.

Kapasite Seçimine Etki Eden Faktörler

Konrad Mellerowicz işletme kapasitesini “işletmenin belli bir zaman aralığında mevcut işgücünün tam istihdamı ve iş araçlarının tam kullanımında ulaştığı üretim seviyesi” olarak tanımlamıştır. Buradan bakacak olursak, kapasiteye etkiyen bazı faktörler mevcuttur. Bunlar;

-Maliyetler

Bir işletmenin belki de en çok önem verdiği faktör maliyet faktörüdür. Yapılan yatırımın karlılığı arttırması istenmektedir. Maliyetlerin kapasite seçimi üzerindeki etkileri kısa ve uzun dönemde farklıdır. Ayrıca sabit ve değişken maliyetlerin yapılarının incelenmesi gerektiği gibi ortalama maliyetin de en düşük seyredebileceği kapasiteden yararlanılmalıdır. Üretim arttığında değişen maliyetin artış hızının, üretim artış hızıyla ilişkisi analiz edilmelidir.

-Talep tahminleri

Yine en önemli faktörlerden biri olan talep, işletmenin müşteriden gelecek istekleri belirteceği için aslında ne kadar üretmesi gerektiğini belirtecektir. Dolayısıyla bir firma müşterinin talebini karşılayabilecek nitelikte kapasite seçmelidir. Pazar araştırmaları ile tüketicinin beklentileri araştırılarak buna cevap verebilir nitelikte hazırlanılmalıdır.

-Finans kaynakları

Projenin hayata geçirilip geçirilemeyeceğine dair karar verebilmede büyük bir paya sahiptir. Finansal kaynakların el verdiği ölçüde optimum kapasitenin seçimine gidilmelidir. El vermediği taktirde yine optimuma yakın kapasite tercihine gidilerek, zamanla finans kaynaklarının artışıyla kapasitenin arttırılarak talebin daha doğru karşılanması söz konusu olmalıdır.

-Tesis yeri ve özellikleri

Bir işletmenin kurulduğu yer uzun vadeli olarak hesaplanması gereken bir faktördür. Stratejik olarak imkanları firma çıkarlarına uygun olmalıdır. Bu çıkarlardan birisi de uygun kapasiteyi karşılayabilecek büyüklükte olmasıdır. Ayrıca hammaddeye yakınlık, iş gücü temin edilmesinde zorluk gibi bazı faktörlere göre avantajsız konumda olan bir fabrikanın kapasitesi, yine bu tür faktörlere bağlı olaraktan sınırlanacaktır.

-Teknik donanımlar

Bir makinenin kapasitesi, çalışma hızı, dayanıklılık, güvenilirlik gibi fiziksel niteliklere bağlıdır. Bu fiziksel niteliklere göre kapasite belirlenirken, hammadde, enerji gibi üretim girdileri ile çalışanların makine kullanımı olumsuz olarak etkileme olasılıkları da göz önünde tutulmalıdır.  Bir ürünün üretiminde genellikle birden fazla makine kullanımı söz konusudur. Bu nedenle kapasite belirleme çalışmalarında,  makinelerin birbirleriyle uyumları üzerinde durulmalıdır. (www.gencbilim.com, 05.11.2007)

Fabrika içi donanımların teknolojik düzeyi de yine etkiyen faktörlerden birisidir.

-Çalışma süresi

Vardiyaların artması kapasiteyi arttırır. Kapasitenin artmasıyla maliyetler düşebilir. Vardiyanın artması yine beraberinde çalışma süresinin artmasını getirir. Bu da demek oluyor ki donanımlardaki eskimeyi arttırması ve daha sık bakımla birlikte yenilenmeye gider. Bu da maliyet açısından bir eksidir.

KAYNAKÇA

https://silo.tips/download/kapaste-planlamasi-ve-optmum-stok-kontrol-ynetm

https://www.mevzuatdergisi.com/2004/08a/06.htm

https://www.atauni.edu.tr/yuklemeler/5152596f3ae6ac3800cc16dae20e7ade.pdf

https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/57527/mod_resource/content/0/ACIK_DERS_URETIM_YONETIMI_13_HAFTA.pdf

https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_guz/uretim_sistemleri_planlamasi/13/index.html#:~:text=Kapasite%20Gereksinim%20Planlamas%C4%B1%2C%20k%C4%B1sa%20veya,ve%20benzeri%20fakt%C3%B6rlerin%20yeterlili%C4%9Fini%20belirler.